18 Mayıs 2009 Pazartesi

san marino s05

grupların ilk maçlarına güzel başlamak hakkaten gelenek oldu. artık rakip de farketmiyor. bu sefer kurban isveçti. isveçin tehlikeli ataklarıyla dolu maçta benim de 3-4 net pozisyonum oldu. değerlendirmesini de bilince sonuç 1-1 oldu. sezonun ilk yarısında bu maçtan başka bi norveç ve bi estonya maçımız vardı. norveç'e zevksiz bi maçta 2-0 yenildik. estonya'yla maçımız deplasmandaydı. ezeli rakibimiz oldular artık. maçın ilk dakkalarında 2 gol bulmalarıyla çok şanssız bir maç oldu. 3-2 yenildik. ama intikam soğuk yenen bir yemekti :)

ligi geçen sezon 9. bitirdik. bu sefer 2-3 takviyeyle rahat play-off oynayacağımı düşünüyordüm. ama play-off'a kalsam bu sefer gerçekten şansım sıfırdı. rakipler livorno, empoli, chievo, reggina, parma, lecce gibi takımlar olabilirdi... lige beklediğim gibi başladım. 3. - 4. sıralardaydık.

burda bi parantez açmam gerek. bu alt liglerde şöyle bi sorun var. oyuncular 2 yıldan fazla süreli kontratları reddediyorlar genelde. bi oyuncuyu alıyorum ilk sene iyi oynayıp az biraz gelişirse sezon sonu yeni kontrat verince kabul etmiyor. bi sonraki sezon da parasız ayrılıyorlar. tahmin edeceğiniz gibi genelde de en iyi oyuncular oluyo bunlar. zaten mutsuz da oluyor, daha büyük klübe gitmek istiyoz diye tutturuyolar. neyse işte ben de sinirlendim bu adamlara. nasılsa sezon sonu beleş gitceksiniz, şimdiden satayım da devre arası gidin klüp de para kazansın, kimsiniz lan siz diye düşündüm. en iyi 6 adamımın 4'ünü böyle sattım.

buraya kadar her şey normal. ama bundan sonra artık oyuncular satıldı diye rahatladı mı bilmiyorum, sıkı durun, tam 14 maç yenilmedim ve 2.lik koltuğuna oturdum. yenilmedikçe ulan bu adamlar gidince napcam ben, bozulcak güzelim takım, güle güle serie a diye söylenmeye başladım ben. ve devre arası geldi çattı. sonraki 12 maçta 7 berabirlik 2 yenilgi aldık... böyle olmasın diye devre arısında sattığım adamlardan gelen paralarla bulabildiğim iyi adamları topladım ama o eski havayı yakalamadık işte. elimin tersiyle itmiş oldum serie a'yı. zar zor 6. olduk.

milli takıma dönelim. sezonun ikinci yarısı heyecanla beklediğim arnavutluk maçı vardı deplasmanda. beklediğime değdi. resimde görceğiniz gibi çok heyecanlı maçı hakederek kazandık. sonrasında deplasmanda ingiltere maçı vardı. bi önceki ingiltere deplasmanında 9 yemiştik. bu sefer son 40 dakkasını 10 kişi geçirmemize rağmen goller 4'te kaldı. gelişme var. norveç bu sefer de kendi evinde 2-0 yendi. norveç ters geldi anlayacağınız :) 6. sezonun başında yaptığım estonya, isveç, ingiltere ve arnavutluk maçlarıyla (ama ne maçlar) grupları tamamladım. o maçlar da bi dahaki postun konusu...

paly-off'da livorno geldi. o maçlara ümitsiz çıktım. nası anlatsam bilemiyorum. ilk maç evimde, 1-0 önde götürürken son dakika 1-1 oldu. deplasmanda ise 25. dakka 10 kişi kalmamıza rağmen hep biz saldırdık 1-1 bitti yine. bu tip eşitliklerde ligi üstte bitiren tur atladığı için elendim. sonra livorno lecce'ye de deplasmanda 4 atıp serie a'ya yükseldi. satmasaydım o adamları ben yükselcektim. onlardan gelen paradan daha çoğu gelcekti belki serie a'da tv geliri falan olarak...

transfer sezonunda bolca adam aldım. gelişmeyen san marinoluları sattım. çoğunu da seire b klüpleri aldı. yani hala iyi bir ligde iyi klüplerde olucaklar. çok genç olup kiralık verdiklerimi saymazsak 7-8 san marinolu kaldı. ve yine bu sezonda yeni çıkan san marinolular çok dandikti. 3 sezondur adam gibi adam çıkmadı. yabancı olarak hep gelecek vaadeden genç alırdım. bu sefer gençlerin yanına arsenal'in arshavin'i misali 2-3 tecrebeli isim ekledim. seneye iddialıyız. belki bu sezon yükselseydim hemen düşecektim ama şimdi daha sağlam giderim...

önceki sezonları okumak için buraya tıklayın

2 yorum:

Adsız dedi ki...

bir avuç güzel insanın mücadelesini gönülden destekliyorum. artık san marino'nun da serie a'da bi takımı olmalı. 3-5-2 iyi çalışıyor bi de.

Bhut_Jolokia dedi ki...

kariyerini bir solukta okudum ve bende başlıyorum :) kariyerini heyecanla okumaya devam edeceğim